
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu yıl Dünya Ruh Sağlığı Günü temasını: “İnsani Acil Durumlarda Ruh Sağlığı” olarak belirledi.
DSÖ bu tema ile, insanlığın içinden geçtiği günlerin sıcak gündemine tam isabet bir seçim yapmış. Çünkü insan eliyle yaratılan savaş, soykırım veya deprem, sel gibi doğal afetlerle yaşanan her türlü yıkımda, felakete uğrayan insanların en acil ihtiyaçlarının başında ruh sağlığını korumak ve desteklemek geliyor. Yıkım ve felaketi yaşayan insanların ruh sağlığını acil olarak desteklemek ve ruhsal dayanıklılığını sağlamak, uzun vadede bu insanların ruhsal ve fiziksel olarak iyiliğini ve sağlığını koruyabilmeleri ve hayatlarına devam edebilmeleri için kritik bir önem taşır. Bireysel öneminin yanında, insan topluluklarında dayanışma ve iyilik duygusunu ayakta tutarak, yıkımlara ve yıkım yaratanlara rağmen var olabileceğimiz umudunu sağlar. DSÖ seçtiği tema ile dünyanın gözüne bu gerçekleri sokmaya çalışıyor. Ayrıca yıkım zamanlarında ruh sağlığı hizmetlerinin, yalnızca imkanları olan ayrıcalıklı bir azınlık için değil, adil bir şekilde herkes için ulaşılabilir olmasının kritik önemini vurguluyor.
DSÖ 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde “İnsani Acil Durumlarda Ruh Sağlığı” temasını ilan ettiği metinde bunu şöyle ortaya koyuyor: :
“Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde insani acil durumlarda ruh sağlığı ruh sağlığı olmadan sağlığın da mümkün olmadığını güçlü bir şekilde hatırlamalıyız. Doğal afetler, çatışmalar ve halk sağlığı acil durumları gibi krizler duygusal zorlanmaya neden olur ve bu durumlara maruz kalan her beş kişiden biri ruh sağlığı sorunu yaşar. Bu tür krizler sırasında bireylerin ruh sağlığını desteklemek yalnızca önemli olmakla kalmaz, aynı zamanda hayat kurtarır, insanlara başa çıkma gücü verir. İyileşmeleri, yalnızca bireyler olarak değil, topluluklar olarak yeniden inşa edilmeleri için alan sağlar. Bu nedenle, devlet yetkilileri, sağlık ve sosyal bakım sağlayıcıları, okul personeli ve toplum grupları da dahil olmak üzere herkesin bir araya gelmesi çok önemlidir. Ancak el ele verip çalışarak, en savunmasız kişilerin ihtiyaç duydukları desteğe erişmesini sağlarsak herkesin refahını koruyabiliriz.
Toplum temelli müdahalelere yatırım yaparak, acil ruh sağlığı ihtiyaçlarını karşılayabilir, uzun vadeli iyileşmeyi teşvik edebilir ve insanların ve toplulukların hayatlarını yeniden inşa etmeleri ve gelişmeleri için onları güçlendirebiliriz.”
DSÖ Dünya Ruh Sağlığı Günü’nde, özellikle yıkımlarla karşı karşıya kaldığımızda, ruh sağlığının herkes için korunduğu ve ruh sağlığı hizmetlerinin herkes için erişilebilir olduğu bir dünya yaratmak için çabalarımızı artırmayı öneriyor.