Doç. Dr. M. Sıla Yazar

  • Blog
  • Sıla Yazar Instagram
  • Anasayfa
  • Hakkımda
    • Özgeçmiş
    • Bilimsel Etkinlikler
    • Kliniğimiz
  • Psikiyatride Kullanılan Tedavi Yöntemleri
  • Psikiyatrik Bozukluklar
  • Blog
    • Psikiyatristin Terapi Notları
    • Psikiyatrist Gözünden
  • Bize ulaşın
  • Anasayfa
  • Sıla Yazar Instagram

Sıla Yazar Instagram

Sıla Yazar Instagram

drsilayazar

Psikiyatrist Psikoterapist Akademisyen
▪️EABCT sertifikasyonlu psikoterapist
▪️Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi

Amerikan Psikoloji Birliği’nin “Psychology of Amerikan Psikoloji Birliği’nin “Psychology of Men & Masculinities (Erkek ve erkeklik psikolojisi)” adlı çevrim içi akademik platformunda yayınlanan bir çalışmada yer alan bir kavram, son günlerde gündemde.
Bu kavram “Erkek dadılığı (mankeeping)”.
Bu kavramı, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadın ve erkeğin ruhsal iyiliğine ve yaşam kalitesine olan etkilerini bilimsel bir yaklaşımla ortaya koyması bakımından çok değerli buldum ve sizlerle paylaşmak istedim.
Erkek dadılığı kavramı, pek çok erkeğin sosyal destek sisteminin romantik ilişkiler üzerine kurulu olduğu tespitini yapıyor. Yani erkeklerin, kadınlara kıyasla romantik bağları dışında daha az düzenli olarak duygusal paylaşımlar yaptığı ve yakın ilişkiler kurduğunu belirtiyor. Bu alandaki çalışmalar, erkeklerin sosyal ağlarındaki bu eksikliklerinin, kadınların erkekler adına ve erkekler için bu işi üstlendiğini, bunun kadının aleyhine orantısız bir şekilde çaba göstermelerine yol açtığı ve böylece kadının erkeğin sosyal yakınlık eksikliğini üstlenerek nasıl bir duygusal emek harcadığının ve bunun maliyetlerinin henüz yeterince ortaya konmamış olduğunu vurguluyor.
Makale erkek dadılığı (mankeeping) kavramı ile , erkeklerin sosyal ağlarındaki eksiklikleri telafi eden bir tepki olarak ortaya koydukları, romantik ilişkide olduğu kadınlarla yakın bağlar kurması ve bu şeklide oluşan bağımlılığı, kadının ilişkide verdiği eşit (karşılıklı) olmayan bir emek olarak adlandırıyor, ortaya koyuyor. Erkek dadılığı kadınların, erkeklerin sosyal ağlarındaki eksiklerini telafi etmek ve bu nedenle erkeklerin (mesela aileleri ile olan) izolasyonunun erkekler üzerindeki yükünü azaltmak için üstlendiği emeği ifade ediyor.

* Yazının tamamına https://silayazarpsikiyatripsikoterapi.com/erkek-dadiligi-nedir-ruhsal-iyilik-acisindan-nasil-bir-onemi-vardir/ linkinden ulaşabilirsiniz. Blog linki bio'da yer alıyor.

#ErkekDadılığı #Mankeeping #DuygusalDestek #Ruhsalİyilik #Psikiyatri #Psikoterapi #Psikiyatrist #Doç.Dr.SılaYazar
Halk arasında sıkça kullandığımız “kestir Halk arasında sıkça kullandığımız “kestirip atmak” tabiri, bir sorunu, ilişkiyi veya durumu radikal bir şekilde sonlandırma tutumunu ifade eder. Kestirip atmak, çoğu zaman bizi duygusal olarak tetikleyen durum üzerinde yeterince değerlendirme yapmadan verdiğimiz otomatik bir tepkidir. Kestirip atmadan önce, kestirip attığımız durumla ilgili beklentilerimizi, ihtiyaçlarımızı, tercihlerimizi yeterince değerlendirmemiş olduğumuz için, kestirip atma tutumu bize genellikle ciddi bir ruhsal maliyete yol açar. Peki, bu “kestirip atma” halinin altında yatan psikolojik dinamikler nelerdir? Neden bazen sorunlar üzerinde akılcı değerlendirmeler yapmak yerine, her şeyi kökten bitirme eğiliminde oluruz?

* Yazının tamamına 
https://silayazarpsikiyatripsikoterapi.com/kestirip-atmak-psikolojik-acidan-ne-anlama-geliyor/ linkinden ulaşabilirsiniz. Blog linki bio'da yer alıyor.

#kestiripatmak #duygusalfarkındalık #akılcıdüşünme #psikoloji #psikiyatri #psikiyatrist #Doç.Dr.SılaYazar
Canım kızım, Münih Teknik Üniversitesi Mimar Canım kızım,
 Münih Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 'nden mezun oldun.
Zekan, çalışkanlığın, azmin, merakın, yüksek sorumluluk bilincin ve daha nice zengin iç kaynaklarınla eğitim sürecini  tamamladın. 
Hep çok başarılıydın ama hiç bir zaman sonuç odaklı olmadın. Başarını getiren, eğitime her yönüyle  hayat için bir  donanım kazanma, liyakat elde etme süreci olarak  bakan dünya görüşün  oldu her zaman.
Bu bilincin ve donanımın sana hayatta sağlam bir zemin oldu ve olacak.
Ruhundaki yaratıcılık, sadece sözde değil eylemde ifade ederek bütün can'lara ve doğaya duyduğun derin sevgi ve saygı,  sağlam donanımınla birleşerek  mimari  eserlere dönüşecek
Biliyorum ki senin eserlerinle dünya daha iyi ve daha güzel bir yer olacak. 

Seni kutlarım. Seninle gurur duyuyorum.

Gelişimini doğduğun günden beri büyüyen bir hayranlıkla izliyorum. 
Bu mezuniyetle beraber, güçlü ve donanımlı bir kadın,  idealleri olan  yaratıcı bir mimar,  bir insan ve hayvan hakları savunucusu olarak, ve daha nice değerli özelliğinle hayatında yeni bir dönem başlıyor. 

Bütün evlatlarımızla beraber yolun bahtın açık olsun. 
Senin ve kardeşinin  annesi olma şansı bulduğum  için her an  şükrediyorum.
Düşündüğünüz her şeye inanmak zorunda değ Düşündüğünüz her şeye inanmak zorunda değilsiniz.

Düşüncelerimizden ayrışmak, düşüncelerimize körü körüne inanmamak, çevreye verdiğimiz tepkileri otomatik olmaktan çıkarır. Düşüncelerimize inanmak yerine, akılcı ve gerçekçi olup olmadıklarına göre değerlendirmeyi öğrenmek bize vereceğimiz tepkiyi düzenleyebileceğimiz bir imkan sağlar. Örneğin bir çatışma durumunda aklımıza gelen "beni önemsemiyor, beni üzüyor" gibi kişiselleştiren düşüncelere inanmak, öfke, hayal kırıklığı, değersizlik gibi duyguları harekete geçirebilir. Öfke ve hayal kırıklığı içinde vereceğimiz tepkisel otomatik davranış durumu daha da zorlaştırabilir. Oysa bu düşüncelere inanmak ve bu doğrultuda davranmak yerine durup durumu başka bir açıdan değerlendirmek, aynı duruma farklı bir açıdan bakarak, kendim için daha iyi olacak tepkiler verebilir miyim? gibi sorularla kendini gözlemek bize tepkilerimizi yönetebilecek sakin bir alan sağlar. Böylece iç dünyamızda keskin duygusal dalgalar oluşturmadan iç dengemizi sağlarız, bu sayede ruhsal iyiliğimizi artırabiliriz. Bu iç denge iş, özel ve sosyal yaşamda hayat kalitemizi artırdığı gibi, ruhsal bağışıklığımızı artırır. Ruhsal bağışıklığımız artarsa fiziksel bağışıklığımız da artar.

Düşüncelerimize körü körüne inanmak yerine onları ayıklamak ve düzenlemek bütünsel bir iyilik halini sağlamak için önemli bir araçtır.

#körükörüneinanmak #düşüncelerimizeinanmak #farkındalık #ruhsaliyilik #ruhsalbağışıklık #psikiyatri #psikoloji #psikiyatrist #drstevenchayes #Doç.Dr.SılaYazar
Orman yangınıyla mücadele ederken kaybettiğimi Orman yangınıyla mücadele ederken kaybettiğimiz kahramanlarımız için yastayız.

Halkımıza, yakınlarına, sevenlerine sabır dilerim.
Ruhları şad mekanları cennet olsun.

#OrmanYangınları #Eskişehir #Doğa #Yaşam #Psikiyatri #Psikoterapi #Doç.Dr.SılaYazar
✨️Yapay zeka her geçen gün daha fazla terapi ✨️Yapay zeka her geçen gün daha fazla terapi alanına giriyor.
Ancak teknolojik olarak ne kadar gelişmiş olursa olsun, gerçek bir terapistin empati ve sezgisinin yerini tutamaz.

✨️Terapide yapay zeka (AI)'nın  rolü terapi alanında güncel bir konu ve  bir çok yönüyle  tartışılıyor.  Yapay zeka,  terapi alanını teknik olarak sundugu bazı  araçlar ve kayıt arşivleme, düzenleme vb. gibi  idari işlerde  destekleyebilir. 
Ama gerçek şu ki: Yapay zekanın psikoterapinin insani kısımlarına ait uygulamalarını değiştirmesi  beklenemez.

 ✨️Yapay zeka, terapistlere not alma, idari yönetim veya seans destek araçları gibi konularda yardımcı olabilir. Ancak  insanın ruhsal iyileşmesi söz konusu olduğunda... aynı şey geçerli değil.
Çünkü psikoterapi sadece kelimeleri kullanmakla ve teknikleri uygulamakla ilgili değildir. Orada, o anda,  o iliski icin;  empatiyle, farkındalıkla, güvenle, bağ kurmak için mevcut olmayla ilgili bir tedavi yöntemidir.
Bu insan deneyimlerini bir  makinenin idrak etmesini bekleyemeyiz.

✨️Psikoterapide gerçek dönüşüm ve değişim psikoterapist-danışan arasında kurulan  ilişkide gerçekleşir. Sorulara verilen " kusursuz " bir şekilde oluşturulmuş yanıtlarda veya yaşanan sorunu tanımlayan "akıllı" özetlemelerde değil.

✨️Yapay zeka terapi çalışmasını kolaylaştırarak destekleyebilir. Ancak Yapay zeka psikoterapi çalışmasının kendisi olamaz. 

@thetherapistnetwork

🧠 Sizler yapay zekanın  psikoterapideki rolü hakkında ne  düşünüyorsunuz? 
Meraklı ve ilgili misiniz,  temkinli ve mesafeli mi, veya her ikisini birden mi?
👇 Dilerseniz yorumlarda konuşalım.

#YapayZekaTerapisi #AITerapi #PsikolojiVeAI #RuhSağlığıTeknoloji #İnsanDokunuşu #EmpatininÖnemi #Gerçekİyileşme #Psikoterapi #Terapiİlişkidir #DuygusalZeka #Psikiyatrist #DoçDrSılaYazar
Stanford Üniversitesi tarafından, yapay zekanın Stanford Üniversitesi tarafından, yapay zekanın ruh sağlığı alanında kullanılmasının tehlikelerine dikkat çeken bir araştırma yayınlandı.

Son zamanlarda klinik pratiğimde giderek artan sayıda danışanımın ruhsal sorunlar, romantik ilişkiler, iş sorunları, insan ilişkileri gibi konularda yaşadıkları olumsuz olayların yarattığı ruhsal zorlanma ve çözüm yollarıyla ilgili yapay zekaya “danıştıklarına”, yapay zekadan psikolojik yardım almaya yöneldiklerine tanık oluyorum. Özellikle ergenler ve genç yetişkinler arasında bu durum daha da yaygın.

Gözlemlerim, yapay zekanın psikoterapi alanındaki etkileri gibi zaten her zaman ilgimi çeken ve çok heyecan verici bulduğum bu konuya odaklanmamı daha da artırıyor. Tam da böyle bir zamanda karşılaştığım bu bilimsel çalışma benim için son derece ufuk açıcı oldu. Yapay zekanın psikoterapi alanında yeterli olamayacağına ve sınırlı teknik destekler dışında hiçbir zaman insan terapistlerin yerini alamayacağına dair inancıma bilimsel bir destek sundu adeta. Bu çalışmada araştırmacılar yapay zekanın neden insan terapistlerin yerini almasının mümkün olamayacağına olan inancımın dayandığı gerekçeyi şu tespitleriyle teyit ediyorlar: “Psikoterapi sadece, klinik bir ruhsal sorunu çözmekten ibaret değildir. Ruhsal sorunu, bir başka insanla kurulan bir ilişkinin içinde çözmektir. İnsan ilişkisi inşa etmektir”

Bu değerli çalışmayı sizlerle paylaşmak isterim: Çalışma, yapay zeka (AI) terapi robotlarının insan terapistlere kıyasla etkisiz olduğunu, sadece bununla da kalmayıp, aynı zamanda damgalamayı artırarak ve zararlı yanıtlar vererek tehlikeye de yol açabileceğini ortaya koyuyor. Bir anlamda yapay zeka ruh sağlığı alanında kullanıldığında, insanların psikoz ve intihar gibi tehlikeli klinik durumlara yönelmelerine katkıda bulunabiliyor ve bunu nasıl durduracağını bilmiyor.

* Konuyla ilgili https://silayazarpsikiyatripsikoterapi.com/ruh-sagligi-sorunlarinda-yapay-zeka-terapi-robotlarina-basvurmanin-tehlikeleri/ linkini ziyaret edebilirsiniz. 

#RuhSağlığı #OnlineTerapi #Psikoloji #TeknolojiVeSağlık #DijitalTerapi #SağlıktaYapayZeka  #TerapiRobotları #MentalSağlık #EtikVeYapayZeka #Psikoterapi #YapayZekaRiskleri #Psikiyatrist
Tez danışmanı olduğumdan beri akademik yolculu Tez danışmanı olduğumdan beri akademik yolculuğumuzu beraber sürdürdüğümüz sevgili  Dr. Kumru Şenyaşar Meterelliyoz 'un doçentlik unvanını almasını kutladık 💐💫Başarılarının devamını dilerim Doç.Dr. Kumru Şenyaşar Meterelliyoz 🙏🏻🍀
Çocuklar sıklıkla, çocuk gibi davranan yetişk Çocuklar sıklıkla, çocuk gibi davranan yetişkinler tarafından, çocuk gibi davrandıkları için cezalandırılırlar.

Büyümek için hala ne kadar yolumuz olduğunu bize gösteren hiçbir şey, ebeveynlik kadar etkili değildir.

Çocuklardan duygusal denetim bekleriz — ama biz bağırır, utandırır ve kapıları çarparız.
Olgunluk talep ederiz — ama biz tepki gösteririz.
İşbirliği isteriz — ama bağ kurmaya fırsat vermeden emirler yağdırırız.

Sorun çocuklarda değil. Onların davranışları bir aynadır; doğuştan bildiklerini değil, kendilerine gösterilenleri yansıtırlar.

Ve çoğu zaman, kendi insanlıklarını nasıl idare edeceklerini henüz öğrenmemiş yetişkinler tarafından insan oldukları için cezalandırılırlar.

Çocuklardan, kendimizin bile tam olarak kontrol edemediğimiz duyguları kontrol etmelerini bekliyoruz.
Onları dürtüsel, tepkisel, bunalmış oldukları için cezalandırıyoruz —
sanki bunlar bizim de hala mücadele ettiğimiz duygular değilmiş gibi.

Duygusal dengesizlik sadece çocuklar için normal değil —
İNSANLAR için de normaldir. Hepsi için.

Ancak onlara bu konuda yardımcı olmak yerine, genellikle düzeltmeye çalıştığımız davranışla karşılık veriyoruz...

Bağırdıkları için onları azarlıyoruz, sonra sesimizi yükseltiyoruz. Sakin olmalarını talep ederken, kendimiz soğukkanlılığımızı kaybediyoruz. Onlara saygısız olduklarını söylerken, onların saygınlık ihtiyacını görmezden geliyoruz.

Gerçek şu ki: onlar “yaramazlık yapmıyorlar”. Onlar gelişiyorlar.

Bu suçlama ile ilgili değil. Farkındalık ile ilgili.
Çünkü duygusal zekası yüksek çocuklar yetiştirmek istiyorsak, duygusal zekası yüksek yetişkinler olmalıyız.

Daha sık durmalıyız. Daha dürüstçe düşünmeliyiz. Ve daha cesurca tamir etmeliyiz.

İŞ BU. Ve bu bizimle başlıyor. ❤️

Alıntı Kaynağı: @kirstencobabe ❣️

Daha fazlası için @insideparenting & @kirstencobabe'yi takip edin

#ebeveynliküzerine #ebeveyn #ebeveynlik #ebeveynlikhayatı #birleşikannelik #anneanneler #gerçekebeveynlik #instagramanneleri  #bebekannesi #pozitifebeveynlik #hamile #doğruebeveynlik
“Kafayı değiştirmek” ifadesi, gündelik hay “Kafayı değiştirmek” ifadesi, gündelik hayatta çoğu zaman “önce kafayı değiştirmen lazım”, “ bu kafayı değiştirmek lazım” gibi bazen imalı bazen mizahi bir öneri niteliğinde kullanılır. Kafayı değiştirmek, genellikle bir konuya bakış açısını değiştirmek, bir konudaki fikrini değiştirmek anlamında bir ifadedir.
Oysa psikoterapi pratiği açısından bakıldığında bu ifade, ister bir psikopatolojinin tedavisi için olsun, isterse tanısız danışanlarla yapılan psikoterapi çalışmalarında olsun psikoterapi çalışmasının nihai hedefini ifade eder. Özellikle de BDT (Bilişsel Davranışçı Psikoterapiler)’de, BDT uygulamalarının en önemli ve sonuca ulaştırıcı tekniklerinden biri olan “bilişsel yeniden yapılandırma” tam da kafayı değiştirmeye karşılık gelir. Bilişsel terapi çalışmalarında, kişinin işlevsiz düşüncelerini ve düşünce örüntülerini, davranışlarını ve tutumlarını tespit etmesi ve bunları ruhsal iyiliğine hizmet edecek şeklide yeniden yapılandırması; yani “kafayı değiştirmesi” hedeflenir.
Bilişsel kurama göre, yaşanan olaylar ve durumların bireylerde oluşturdukları ruhsal etkiyi ve verecekleri davranış cevabını belirleyen, olaylar ve durumların kendisi değil onların kişinin zihninde hangi düşüncelerle nasıl yorumlandığıdır. Düşünceler duyguları, duygular da davranışları harekete geçirerek kişinin olay/duruma nasıl bir tepki vereceğini belirler. Bu süreç çoğu zaman, çok az farkında olduğumuz, zihnimizde hızla ve otomatik olarak akan bir süreçtir.
İşte “kafayı değiştirmek” bu noktada devreye girer: Kişi, otomatik düşüncelerinin farkına varmayı öğrenir. Tepki vermeden önce, otomatik düşüncelerin çok kısa ve hızla akmaya eğilimli olduğu bir aralıkta durmayı, otomatik düşünceleri gözleyip fark etmeyi ve onları daha gerçekçi, akılcı ve işlevsel düşüncelerle değiştirmeyi öğrenir. BDT, bu dönüşümü sağlamak için yapılandırılmış teknikler sunar.

Metnin tamamı: https://silayazarpsikiyatripsikoterapi.com/kafayi-degistirmek-bilissel-davranisci-terapi-bdtye-gore-zihinsel-yeniden-yapilanma/

#Psikoloji #Psikiyatri #Terapi #Psikoterapi #BilişselDavranışçıTerapi #BDT #Zihinselİyileşme #KafayıDeğiştirmek #ZihinselGelişim #KendiniKeşfet #ZihinselYenidenYapılanma #DoçDrSılaYazar
Çocukların ekranda çok fazla zaman geçirmesi g Çocukların ekranda çok fazla zaman geçirmesi günümüzde ailelerin başa çıkmakta en çok zorlandığı sorunlarından biri. Dijital çağda ebeveynlik yaparken en başta gelen zorluklardan biri çocukların ekran kullanmasını düzenlemektir tespiti hiç de yanlış olmaz. Bu konuda kendi klinik pratiğimdeki bakış açımı ve terapötik yaklaşımımı destekleyen çok önemli bir bilimsel çalışma makalesiyle karşılaşmak beni çok heyecanlandırdı, yüreklendirdi ve bana yol gösterdi. Hem bu makaleyi, hem de bu makale sayesinde tekrar gözden geçirdiğim yol gösterici noktaları paylaşmak isterim.
Benim bu makaleyi okumadan önce hem anne olarak birincil deneyimimde, hem de psikiyatrist ve psikoterapist olarak profesyonel alanımda; çocukların ekran kullanımının yönetilmesi ile ilgili yaklaşımım ve rehberliğim şöyleydi: Katı ve iletişimsiz bir şekilde, doğru-yanlış meselesine hapsedilmiş bir tutumla çocuğu kontrol etmek, eleştirmek, kural, yasak ve yaptırımlar koymak yerine; onunla ekran kullanımını konuşmak ve iletişim içinde beraberce bu konuyu masaya yatırmak. Konuyu ebeveyn-çocuk beraberce ele alırken ise dikkat edilmesi gereken başlıca nokta, çocuğun da özerk tercih ve ihtiyaçlarının olduğunu ve çocuğun dijital bir dünyaya doğduğu gerçeğini yok saymamak. Böylece ortak olarak oluşturulmuş ve onaylanmış bir ekran kullanma rehberi geliştirmeyi hedeflemek. 
Böyle bir yaklaşım ebeveynin, çocuğunu ve ekran sorununu karşısına aldığı değil, ebeveyn ve çocuğun yan yana durup, ekran kullanım sorununu karşısına aldığı bir yaklaşımdır. Tabi bunu ebeveynliğin en temel şartlarından olan sabır ve emek vermeyi göze alarak mümkün olduğunu unutmamak gerek, yani ebeveyn sonuç değil süreç odaklı olmalı. Adil olmalıyız, ebeveyn de bu süreçte ortaya koyacağı sabrı ve emeği, hem modern dünyanın aşırı talepkar beklentilerine yetişmek için çırpınırken, hem de kendi iç dünyasındaki otomatik çocuk zihninin tetiklenmelerine göğüs gererken, yapmak zorunda, bunlara rağmen kolay iş değil. 

Yazının tamamı için link bio'da.

#EkranKullanımı #DijitalEbeveynlik #ÇocukGelişimi #Ebeveynlik #ÇocuklardaEkranKullanımı #TeknolojiVeÇocuk #DoçDrSılaYazar #Psikiyatrist #Psikoterapist #Psikiyatri #Psikoterapi
#başkacanımızyok O adalet gecikirse yangın bü #başkacanımızyok
O adalet gecikirse yangın büyür!

7 Temmuz 2025
Grand Kartal Katliamı Davası

#GrandKartalYangını #AdaletİçinSesOl #SorumlularCezalandırılsın #UnutmaUnutturma
Psikoterapi sadece konuşmak değil, bilimsel yön Psikoterapi sadece konuşmak değil, bilimsel yöntemlerle zihin üzerinde çalışmaktır. Konuşma yeteneğimizi araç olarak kullanarak düşünce ve duygularımızı değiştiririz.

Psikoterapistler yıllarca süren özel eğitimlerle kazandıkları becerilerle depresyon, kaygı, OKB gibi zorlu ruhsal bozuklukları tedavi ederler. Bir cerrahın bedensel yarayı iyileştirdiği gibi, onlar da ruhsal yaraları iyileştirir.

"Bunu arkadaşımla da yaparım" düşüncesi büyük bir yanılgı. Psikoterapi bilimsel temelli, özel teknikler gerektiren tıbbi bir tedavi yöntemidir.

Zihnimiz değişince davranışlarımız, davranışlarımız değişince hayatımız değişir. Ruhsal iyiliğimiz hayatımızın her alanında "iyi" olmamızın temel belirleyicisidir.

Psikoterapi hakkındaki yanlış inanışları değiştirme zamanı! 💪

Yazının tamamı için link bio'da.👀

#Psikoterapi #RuhSağlığı #Mentalhealth #Psikoloji #Psikiyatri
Günlük hayatta kullandığımız "içine atmak" Günlük hayatta kullandığımız "içine atmak" ifadesi, küçük bir detay gibi görünse de yarattığı ruhsal zorlanma etkisi büyük olan işlevsiz bir düşünce tarzının göstergesidir. Duygusal deneyimlerimizi sürekli içimizde tutma tutumu, uygunsuz ve sürekli hale gelirse ruhsal iyiliğimizi, insan ilişkilerimizi ve hayat kalitemizi bozar.

İçine atma tutumunun ruhsal kökenleri ve otomatik tepkiler, çoğu zaman hayatın erken dönemlerinde maruz kalınan duygusal ihmal, aşırı eleştirel ebeveyn tutumları gibi travmatik deneyimlerin bugünde tetiklenmesiyle ortaya çıkar. Gelişimsel olarak korumasız olduğumuz erken dönemde, kendini ifade etmenin güvenli olmadığı ortamda çocuk zihnimiz içine atma tutumunu kendisini duygusal hasardan koruyan otomatik davranış kalıbı olarak öğrenir.

Büyüdükten sonra bile, zihnimizin yapısal özellikleri gereği geçmişin otomatik kalıpları ilk seçenek olarak kullanılır. Harekete geçen otomatik zihin durumu şimdi ve bugünkü haliyle gerçekçi değerlendirmemize engel olur ve "içine atar". Böylece otomatik zihin kendine "güvenli alan" oluşturur.

Psikoterapi çalışmalarıyla bu psikolojik süreçleri tespit etme becerisini kazanmak, "içine atma" tutumunu değiştirmek için büyük imkan sağlar. Tetiklenmeler yaşadığımızda ortaya çıkan tepkilerin geçmişte öğrendiğimiz otomatik kalıplarla ilişkili olabileceğini bilmek, otomatikman harekete geçip içine atmak davranışını başlatmadan önce durabileceğimiz farkındalık eşiği yaratır.

Bu durumda olumsuz duygusal deneyimleri akılcı ve gerçekçi şekilde değerlendirerek duruma uygun sağlıklı ifade yollarıyla cevap vermemiz mümkün hale gelir. Böylece ilişkilerimiz ve hayatımız değişir.

Duygusal ifade ve paylaşım, biyopsikososyal bir varlık olan insanın en temel ruhsal ihtiyaçlarından biridir. "İçine atmadan" duygularımızı ifade edebilmek, sağlıklı duygusal bağlantılar kurmamızı ve duygusal destek alabilmemizi sağlar. Sadece bireysel değil, toplumsal olarak da haksızlık, eşitsizlik, ayrımcılık gibi olumsuz duyguları barışçıl yollarla ifade etmek ve "içine atmak" yerine toplumsal duygusal paylaşım, destek ve dayanışma sağlamak psikolojik olarak doğal ihtiyaç ve temel insan hakkıdır.
Herkese sınav sayesinde kendisi için mutlu, üre Herkese sınav sayesinde kendisi için mutlu, üretken ve özgür bir hayatın kapısının açılmasını dilerim. 🍀

#YKS #YKS2025 #SınavKaygısı #Motivasyon #SınavHazırlığı #Başarı #Kariyer #Eğitim #Psikoloji #GerçekçiHedefler
Sınav kaygısıyla baş etmek için hem fiziksel Sınav kaygısıyla baş etmek için hem fiziksel hem ruhsal dayanıklılık gereklidir.

#YKS #YKS2025 #SınavKaygısı #Motivasyon #SınavHazırlığı #Başarı #Kariyer #Eğitim #Psikoloji #GerçekçiHedefler
Sınav sırasında kaygı aşırı arttığında n Sınav sırasında kaygı aşırı arttığında neler yapabiliriz?"

#YKS #YKS2025 #SınavKaygısı #Motivasyon #SınavHazırlığı #Başarı #Kariyer #Eğitim #Psikoloji #GerçekçiHedefler
Sınav korkusuna yol açan düşünceleri nasıl y Sınav korkusuna yol açan düşünceleri nasıl yönetebilirsiniz?

#YKS #YKS2025 #SınavKaygısı #Motivasyon #SınavHazırlığı #Başarı #Kariyer #Eğitim #Psikoloji #GerçekçiHedefler
Sınav görmek bizi neden korkutur? #YKS #YKS2025 Sınav görmek bizi neden korkutur?

#YKS #YKS2025 #SınavKaygısı #Motivasyon #SınavHazırlığı #Başarı #Kariyer #Eğitim #Psikoloji #GerçekçiHedefler
Üç yaşlarındaymışım. Ciciler giydirip süs Üç yaşlarındaymışım.
Ciciler  giydirip süsleyip fotoğrafçıya fotoğraf çektirmeye götürmüşler.
 Fotoğrafçı stüdyosundaki loş, alet edavatlarla dolu  yabancı  ortamdan korkmuşum. 
Ağlamışım, huysuzlanmışım, korkumdan kaygımdan bir türlü tek başıma oturup poz verememişim.
Sonra babam beni kucağına almış.
Bu yabancı ve tedirgin edici ortamdan korkan  çocuk zihnim o zaman güvende olduğunu anlamış. 
Hala gözlerimden okunan bir tedirginlik olsa da babamın kucağında güvenle poz verebilmişim fotoğraf stüdyosunun tehditkar olarak algıladığım yabancı ortamında. 
Çünkü babamın kucağında olunca yabancı ortamın çocuk zihnimde  yarattığı tehdit algısı gitmiş.
Bu fotoğraf ve hikayesi benim baba deneyimimin özeti.
Bu kadar şanslı olduğum için yürekten şükrediyorum🙏🏻

✨️Başta babam ve sevgili eşim olmak üzere;  Derin bir adanmışlık, koşulsuz bir sevgi ve " senin  için her zaman buradayım"  güveniyle babalık eden bütün "baba" ların gününü kutlarım 🙏🏻💝
✨️Artık bedenen bizimle olmayanlara rahmet dilerim. Ruhları şad mekanları cennet olsun🙏🏻
✨️Çeşitli nedenlerle "yeterli babalık"  yapmamış veya yapamamış olan babalara,  bu derin bağın benzersiz duygusal doyumunu yaşayabilecekleri şekilde değişebilmelerini ve öğrenebilmelerini dilerim🦋
✨️Toplumsal olarak otorite figürlerinden, şefkat, güven, eşitlik ve adalet hissettiren bir "yeterli baba"  tutumu beklerim ve dilerim⚖️
✨️Babalar günü kutlu olsun.
Instagram'da takip et

Bize Ulaşın

Telefon / Whatsapp

 +90 (541) 334 3484

Email

info@silayazarpsikiyatripsikoterapi.com

Adres

Harbiye Mah. Valikonağı Cad.
Marmara Apt. No:16 Kat:1 D:2
34367 Nişantaşı – Şişli / İstanbul

Google Haritalarda açın.

Saatler
Pazartesi–Cuma: 9:00–18:00

Yeni Eklenenler

  • erkek dadılığı (mankeeping)

    Erkek dadılığı nedir? Ruhsal iyilik açısından nasıl bir önemi vardır?

    Amerikan Psikoloji Birliği’nin “Psychology of M...
  • düşüncelerimize inanmak

    Düşündüğünüz her şeye inanmak zorunda değilsiniz

    Düşüncelerimizden ayrışmak, düşüncelerimize kör...
  • kestirip atmak

    “Kestirip Atmak”: Psikolojik açıdan ne anlama geliyor?

    Halk arasında sıkça kullandığımız “kestir...
  • yapay zeka terapi robotları

    Ruh sağlığı sorunlarında yapay zeka terapi robotlarına başvurmanın tehlikeleri

    Stanford Üniversitesi tarafından, yapay zekanın...
  • çocukların cezalandırılması

    Ebeveynlik ve çocukların cezalandırılması

    Çocuklar sıklıkla, çocuk gibi davranan yetişkin...

En Çok Okunanlar

DOÇ. DR. M. SILA YAZAR

İLETİŞİM

 +90 (544) 464 15 17

Email: info@silayazarpsikiyatripsikoterapi.com

Harbiye Mah. Valikonağı Cad.
Marmara Apt. No:16 Kat:1 D:2
34367 Nişantaşı – Şişli / İstanbul

 Google Haritalarda Açın

  • GET SOCIAL

Doç. Dr. M. Sıla Yazar 2024 © Tüm hakları saklıdır.
Tasarım Uygulama SyberiumTechs

YUKARI