Doç. Dr. M. Sıla Yazar

  • Blog
  • Sıla Yazar Instagram
  • Anasayfa
  • Hakkımda
    • Özgeçmiş
    • Bilimsel Etkinlikler
    • Kliniğimiz
  • Psikiyatride Kullanılan Tedavi Yöntemleri
  • Psikiyatrik Bozukluklar
  • Blog
    • Psikiyatristin Terapi Notları
    • Psikiyatrist Gözünden
  • Bize ulaşın
  • Anasayfa
  • Sıla Yazar Instagram

Sıla Yazar Instagram

Sıla Yazar Instagram

drsilayazar

Psikiyatrist Psikoterapist Akademisyen
▪️EABCT sertifikasyonlu psikoterapist
▪️Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi

Ruh sağlığı ve beden sağlığı birbirinden a Ruh sağlığı ve beden sağlığı birbirinden ayrı düşünülemez bir bütündür. Zihnimizin sağlıklı olması, hayatımızın her alanını etkiler: insan ilişkilerimizi, iş verimliliğimizi ve üretkenliğimizi, yaşam kalitemizi ve hatta fiziksel sağlığımızı.

Farkındalık, ruhsal iyiliğin ilk adımıdır. Düşüncelerimizi ve duygularımızı tanımak, olaylara ve durumlara verdiğimiz tepkileri otomatik pilottan çıkarıp akılcı bir değerlendirmeye dönüştürmek için ilk adım farkındalıktır. Ruhsal bir sorun yaşadığımızda, tıpkı bedensel sağlık sorunlarında olduğu gibi bunu kabullenebilmek ve gerektiğinde yardım isteyebilmek, ruhsal iyiliğimiz ve sağlığımız için hayati önem taşır. 

Toplumsal alanda da ruh sağlığı konularını açıkça konuşmak, dile getirmek ve yol gösterici olmak bu alandaki önyargıları kırar ve ihtiyacı olan kişilerin kendilerini yalnız hissetmeden profesyonel destek aramalarını kolaylaştırır.

Ruh sağlığının, sağlığın en önemli bileşeni olduğunu hatırlatıyor, ruhsal iyilik ve sağlık için gerektiğinde profesyonel destek almaktan çekinmemenizi öneriyorum ve diliyorum. Çünkü sağlıklı olmak zihnimizde başlar. 

#RuhSağlığıFarkındalığı #DünyaRuhSağlığıHaftası #ZihinselSağlık #Psikolojikİyilik #ÖnceRuhSağlığı
Gelin bu defa anneler gününü kutlama tarzımız Gelin bu defa anneler gününü kutlama tarzımızı biraz değiştirip, annelikle ilgili bildik ezberleri ve mitleri tekrar ederek ve alışveriş yaparak değil, anneler gününü gerçekçi değerlendirmelerle anneleri ve anneliği anlamaya çalışarak kutlayalım. Annelik bir kadının hayatına derin ve zengin duygusal ödüller ve kazanımlar getiren bir deneyim. Anne olmak kadının hayatına aynı zamanda hem bedensel hem de ruhsal olarak tamamen yeni bir hayata uyum sağlamasını gerektiren birçok zor beklenti de getirir. 
Bedensel zorluklar ve beklentiler hamilelikte başlar. Bedendeki fiziksel değişimlerin yarattığı güçlükler vardır. 

Yazının devamı için link Bio'da.

#AnnelerGünü
Klinik psikologlar ruh sağlığı ekibinin çok önemli üyelerinden biridir. 
Dünya Psikologlar Günü'nü kutlarım. 

#DünyaPsikologlarGünü #RuhSağlığı #KlinikPsikologlar #PsikologlarGünüKutluOlsun
"Terapi, insanların hissizleştiği bir toplumda "Terapi, insanların hissizleştiği bir toplumda devrimci bir eylemdir."

@thetherapistnetwork 

#Psychology #Psychiatry #Therapy #Terapi #TerapininGücü
Baharın müjdecisi, bereketin simgesi Hıdırelle Baharın müjdecisi, bereketin simgesi Hıdırellez'iniz kutlu olsun! Doğanın yeniden canlandığı, Hızır ve İlyas'ın buluştuğuna inanılan bu özel günde, tüm dileklerinizin gerçekleşmesini umarak dilek tutacaksınız. Dileklerinizi yaşamınıza iyilik getirecek gerçekçi hedefler halinde belirleyebilmenizi  ve gerçekleştirebilmeniz için umut, irade ve motivasyon dilerim. Şans da yardımcınız olsun😉🙏🏻 
Ben Hıdırellez' de tüm insanlık için iç ve dış dünyasında eşit, adil ve özgür bir hayat diliyorum(Her ne kadar tümüyle gerçekçi bir hedef gibi görünmese de 🦋) Dileğim ve bütün dilekler gül ağacına emanet olsun. 
Hıdırellez kutlu olsun!

#Hıdırellez
#HıdırellezKutluOlsun
#YenidenDoğuş
#GülAğacı
#5Mayıs
#BaharGeldi
Günlük hayatta kullandığımız bazı ifadeler, Günlük hayatta kullandığımız bazı ifadeler, ruhsal olarak bizi zorlayan ve hayat kalitemizi bozan, küçük bir detay gibi görünse de yarattığı gerginlik etkisi büyük işlevsiz düşünce tarzlarının göstergesi olabilirler. Örneğin “Haksızlığa gelemiyorum” ifadesi gibi. 
 
“Haksızlığa gelememek” kimi insanlar için hem kendileri hem de verdikleri tepkiler nedeniyle çevresindekiler için belirgin zorluklar yaratan bir özellik olabilir. Bu ifadenin bağlantılı olduğu psikolojik süreçleri anlamak ve değiştirmek, hem kendimizle hem de çevremizdekilerle daha sağlıklı ilişkiler kurmamızı sağlar. Günlük hayattaki insan ilişkilerinde haksızlığa uğrama düşüncesi ve bu düşüncenin doğurduğu öfke ve tahammülsüzlük, eğer olayın içeriğinden kopuk ve durumla orantısız düzeyde şiddetli ise, ruhsal iyiliğimizi ve insan ilişkilerimizi bozabilir. Sürekli olursa ve başka faktörler de eklenirse ruh sağlığımızı da bozma riski taşır.
 
Haksızlığa gelememek, birçok durumda, hayatın erken dönemlerinde maruz kalınan ihmal, ayrımcılık, suistimal gibi adalet algısını derinden etkileyen ve bozan travmatik yaşam olaylarının, şimdi ve bugünde tetiklenmesiyle ortaya çıkan öfke ve tahammülsüzlük duygusunu ifade ediyor olabilir. Şimdiki zamanda yaşanan ama geçmiş olumsuz yaşam deneyimleriyle benzeşerek travmatik anıları tetikleyen olay ve durumlar, şimdiki zamanda yaşanan olayın içeriğini gerçekçi değerlendirmeye engel olarak orantısız bir tepki verilmesine yol açabilir. Bu orantısız tepkiyi “haksızlığa gelememe “hali olarak yaşıyor olabiliriz.  Bu durumda, tetiklenmeler yaşadığımızda ortaya çıkan düşünce, duygu ve davranışların geçmişte öğrenmek zorunda kaldığımız otomatik kalıplarla ilişkili olabileceğini bilmek, bize durup kendimizi gözleyerek, akılcı bir değerlendirme yapma imkanı veririr. Bu durumda karşılaştığımız haksızlık halini, duruma uygun, akılcı ve gerçekçi bir şekilde değerlendirerek çözüm odaklı yaklaşımlarla cevap vermemiz mümkün hale gelir.

Yazının devamı için link bio'da.

#HaksızlığaGelememek #Psikoloji #RuhSağlığı #Travma #İşlevsizDüşünceler #ÖfkeYönetimi #DuyguYönetimi #İnsanİlişkileri #KendiniKeşfet #Farkındalık #MentalSağlık #PsikolojikSağlık #Terapi
Mizah, hayran olduğum alanlardan biri. Mizahın d Mizah, hayran olduğum alanlardan biri. Mizahın dünyanın en ciddi işlerinden biri olduğunu düşünüyorum. 
Hele de psikiyatri ve psikoterapi pratiği ile ilgili mizah sunumlarını çok keyifle izliyorum. Kendi mesleki pratiğimize dışarıdan ve farklı açılardan bakmamızı sağlayan bilgilendirici ve zihin açıcı yönü  benim için çok değerli. 
Bu video, alanımızda ne yazık ki çok yaygın olan, yetersiz ve yetkisiz kişilerin, "ben bilirim, ben buldum" edasıyla bilimsellikten uzak ahkam kesmelerine çok güzel bir örnek. Mizahçıların emeklerine sağlık.🙏🏻

#GüldürGüldür
#EcemErkek
#PsikologNaime
#Mizah
#Gülmekİyileştirir
#Farkındalık
#Psikiyatri
#Psikoterapi
Çocukları yetişkinlerin hükmünde, küçük ve Çocukları yetişkinlerin hükmünde, küçük ve gelişimini tamamlamamış varlıklar olarak değil, hayatlarının erken dönemlerinde kendi özerk varlıkları olan bireyler olarak görmek ruhsal bir olgunluk gerektirir. Atatürk bu olgunluğa sahip bir yetişkin ve toplumun geleceğini öngören vizyoner bir lider olarak çocuklara bir bayram tahsis etti. Milli bayram olarak bir çocuk bayramının dünyada eşi benzeri yok. Çocuklarımızın, ülkemizin geleceği olan özerk bireyler olarak kendilerine ait bir Milli bayramları olmasıyla ne kadar gururlansak azdır. 
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun🇹🇷
#23Nisan #23NisanUlusalEgemenlikveÇocukBayramı
DSÖ’nün işaret ettiği bu yaklaşıma göre, DSÖ’nün işaret ettiği bu yaklaşıma göre, gerek psikiyatrik bozuklukları (özellikle de stresle ve travmayla ilişkili psikiyatrik bozuklukları); gerekse psikiyatrik bir bozukluk olmasa da kişinin ruhsal sağlığında şiddetli zorlanma olan durumları, yalnızca bireysel değil, sosyal, ekonomik ve politik sorunların da yol açtığı bir tıbbi durum olarak bütüncül bir yaklaşımla ele almalıyız.
 
Son zamanlarda ülkemizde yaşanan sosyal ve politik gelişmelerin toplum ruh sağlığına ve toplumsal olarak ruhsal iyiliğimize kısa ve uzun vadeli etkilerini bu yaklaşımla değerlendirdiğimizde, toplumsal olarak ruhsal sağlığımıza ve iyiliğimize kısa ve uzun dönemde ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyleyebiliriz.

İlgili yazının tamamı  link Bio’ da!

https://silayazarpsikiyatripsikoterapi.com/ruhsal-iyilik-sosyal-ekonomik-ve-politik-konulardan-ayri-dusunulemez/

#WHO #DSÖ #RuhSağlığı #ToplumRuhSağlığı #RuhsalİyilikHakkı #SosyalTravma #PolitikStres #BütüncülSağlık #MentalHealthTurkey #SocialWellbeing #CommunityTrauma #PoliticalStress #HolisticHealth
Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi 5.sınıf Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi 5.sınıf 2.grup Psikiyatri  stajını sevgili öğrencilerimizle birlikte  verimli ve keyifli bir şekilde tamamladık. Genç doktor adaylarının psikiyatriye olan ilgi ve merakını görmek beni çok mutlu etti ve heyecanlandırdı.
Öğrenmek ve bilgiyi paylaşmak hayatı anlamlı kılan şeylerin başında geliyor benim için. Genç meslektaş adaylarıyla  bilgiyi paylasmak ve öğretmek bu nedenle ayrıca çok değerli.
Sevgili öğrencilerimize başarılar dilerim 🙏🏻Yolları açık, hersey gönüllerince olsun🍀

We completed a productive and enjoyable Psychiatry  internship  at Altınbaş University Faculty of Medicine  with our dear students. 
It made me very happy and excited to see the interest and curiosity of young doctor candidates in psychiatry.
Learning and sharing the knowledge is one of the most meaningful activity for me in my life. So  teaching  psychiatry to my  young colleagues is therefore also valuable for me.
I wish success to our dear students 🙏🏻 I wish them health and  happiness in their lives🙏🏻🍀
Dünya BDT Günü 2025'in bu yılki teması "sağl Dünya BDT Günü 2025'in bu yılki teması "sağlam bir yatırım getirisi" kavramı etrafında şekillenirken, bu ifadenin arkasında güçlü bir  mantık yatıyor. BDT, sadece bireylerin ruhsal sağlığını iyileştiren bir tedavi yöntemi değil, aynı zamanda toplumsal ve ekonomik düzeyde somut kazanımlar sunan bir yatırım aracı olarak karşımıza çıkıyor.

BDT'nin etkinliği, kontrollü klinik çalışmaların ötesinde, gerçek yaşam koşullarında da kendini kanıtlıyor. Bu tedavi yaklaşımı, hastaneye yatış oranlarında düşüş, uzun süreli bakım gereksiniminde azalma ve ilaç kullanımının optimize edilmesi gibi doğrudan sağlık ekonomisine yansıyan faydalar sağlıyor.

Ekonomik veriler, çarpıcı bir gerçeği gözler önüne seriyor: BDT temelli konuşma terapileri alan bireyler, yıllık ortalama 7000$ daha fazla gelir elde ediyor. Bu rakam bireysel düzeyde etkileyici olmakla kalmayıp, yüzbinlerce insanın tedavi gördüğü ülkelerde ekonomiye milyarlarca dolarlık katkı anlamına geliyor. Bazı ülkelerde bu etki o denli büyük ki, merkez bankaları ekonomik projeksiyonlarında bu terapilerin varlığını bir faktör olarak hesaba katmak durumunda kalıyor.

Özellikle gençler arasında kaygı bozuklukları ve depresyon vakalarının endişe verici artışı karşısında, BDT prensiplerinin okul müfredatlarına entegrasyonu, hem günümüz sorunlarına çözüm sunuyor hem de geleceğin üretken nüfusuna yapılan bir yatırım niteliği taşıyor.

BDT programlarının en değerli özelliklerinden biri, sürekli gelişime açık yapısıdır. Sistematik veri toplama ve sonuç izleme mekanizmaları, terapistlere hizmetlerini sürekli iyileştirme ve etkinliği artırma imkanı sunuyor.

Bu terapötik yaklaşımın faydaları, doğrudan tedavi gören bireylerin ötesine uzanıyor. Aileler, yakın çevre ve nihayetinde toplumun tamamı, istihdam oranlarındaki artış ve ekonomik büyümeye katkı şeklinde bu yatırımın getirisinden pay alıyor.

BDT için ayrılan her kaynak, sağlık ekonomisinde tasarruf, işgücünde verimlilik artışı ve toplumsal refah olarak geri dönüyor. Bu durum, hem sağlık politikaları hem de ekonomik perspektiften bakıldığında ideal bir kazan-kazan senaryosu yaratıyor.

#DünyaBDTGünü #BDT #BilişselDavranışçıTerapi #BilinçliYatırım #TerapininGücü #RuhSağlığı
"Ebeveynlik %80 bağ kurmak, %20 rehberlik etmekti "Ebeveynlik %80 bağ kurmak, %20 rehberlik etmektir. Çocuklar kendilerini bize bağlanmış hissetmedikleri sürece, rehberliğimizi takip etmeleri için bir nedenleri yoktur."
- Dr. Laura Markham

#ebeveynlik #çocukgelişimi #ailebağları #ebeveynçocukilişkisi #rehberlik  #pozitifannebabalık #bilinçliebeveyn #ailesevgisi #çocukpsikolojisi #drlauramarkham #ebeveynrehberi #çocukyetiştirme #güvenlibağlanma
Sosyal Kaygı Bozukluğu veya diğer adıyla Sosya Sosyal Kaygı Bozukluğu veya diğer adıyla Sosyal Fobi, kişinin sosyal temas durumlarında başkaları tarafından inceleneceği, yargılanacağı, utanç verici veya aşağılayıcı bir durumda kalacağından korku duymasını ifade eder.

Sosyal Kaygı Bozukluğu olan bireyler, sosyal buluşmalar, toplantılar, yemekli toplantılar gibi ortamlara katılmaktan korku ve utanç duyarlar. Bir gaf yapacakları, yemek yerken uygunsuz bir davranış gösterecekleri, yapacakları bir sunumda kötü ve utanç verici duruma düşürecek bir şeyler söyleyecekleri ve olacağı gibi düşüncelerle aşırı bir kaygı duyarlar. Özellikle tanımadıkları yabancı kişilerin olduğu ortamlarda bu daha belirgindir.

Sosyal temas kurmak durumunda kaldıklarında anksiyetenin fiziksel (kızarma, ses titremesi, el titremesi, çarpıntı, kurulan sosyal temasa odaklanamama, çarpıntı, göz temasından kaçınma gibi) belirtilerini değişen seviyelerde sergileyebilirler. Bu durum çoğu zaman kaygıyı artırarak veya tetikleyerek kaygı kısır döngüsünü pekiştirir.

Birçok insan sosyal ortamlarda kaygı yaşar. Topluluğa bir konuşma yapacağı zaman veya tanımadığı bir ortamda bir partiye katılacağı zaman kaygı duymayan birine rastlamak nadirdir. Bu anlamda başkaları tarafından nasıl değerlendirileceğini önemsemek anlamında sosyal kaygı ortak ve insani bir deneyimdir. Ama Sosyal Kaygı Bozukluğu olan bireylerde ,bozukluğu bu doğal insani deneyimden ayıran özellik, kişiyi o durumda konforlu bir şekilde bulunmaktan tamamen alıkoyması veya sosyal kaygı yaratan ortamdan ve durumdan tamamen kaçınmasına yol açmasıdır. Bu durumun kişinin iş, özel ve sosyal hayatında belirgin aksamalar yaratacak kadar şiddetli olmasıdır.

Yazının devamı için link..

https://silayazarpsikiyatripsikoterapi.com/sosyal-kaygi-bozuklugu/

#SosyalKaygıBozukluğu #SosyalFobi #AnksiyeteBozukluğu #RuhSağlığı #SosyalKaygı #PsikolojikSağlık #MentalSağlık #Sağlıklıİletişim #AnksiyeteYönetimi #PsikolojikDestek #Psikoterapi #SosyalİzolasyonuAşmak #RuhsalFarkındalık #TedaviMümkün #SosyalKaygıylaMücadele #YaşamKalitesi #ÖnYargısızYaklaşım #PsikiyatrikDestek #SosyalBecerileriGeliştirme #KaygıylaBaşaÇıkma
Altınbaş Universitesi Tıp Fakültesi 5. Sını Altınbaş Universitesi Tıp Fakültesi  5. Sınıf öğrencilerimizle Psikiyatri stajini tamamladık. Genç meslektaşlarımızla psikiyarinin temel konularını verimli ve keyifli derslerle işledik. Değerli öğrencilerimize başarılar diliyorum.

We have completed the Psychiatry  internship with our 5th grade students of Altınbaş University Faculty of Medicine. I introduced the basic topics of psychiatry to our young colleagues with productive and enjoyable lessons. I wish success to our dear students.
Geçtiğimiz günlerde genç bir kadının ölümüyle sonuçlanan üzücü olay bilimsel kanıta dayalı psikoterapiler dışında, “terapi” adı altında yapılan uygulamaların ne kadar tehlikeli ve sakıncalı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Henüz olayın tam içeriği aydınlanmış olmasa da, basına yansıyan bilgilerden oluşan izlenim, bu kişinin yaşı, eğitim durumu gibi yeterliliğini gösteren özelliklerine rağmen “kaybolma” durumunun, son dönemde yaşadığı ruhsal sorunlar veya ruhsal sorunları için almaya yöneldiği adına terapi denen bir takım uygulamalarla ilişkisi olduğu izlenimi veriyor.

Öncelikle, genç bir kadının kamuoyuna yansıyan kaybında önceliğin ailesi ve sevenlerinin yaşadığı yas sürecine saygı göstermek olduğunu, acılarını paylaştığımı ve sabır dilediğimi belirtmek isterim. Bu nedenle olabildiğince kişiselleştirmeden, ancak kamuoyuna yansıyan bu olay vesilesiyle yetkisiz insanlar tarafından ulu orta ve tehlikeli şeklide ortaya atılan bir takım “terapi” adı altındaki uygulamaların ağır maliyetlerini konuşmak da toplum ruh sağlığını korumak açısından bir görevdir.
Yaşanan trajik can kayıpları, ruhsal zorlanma yaşayan kişilerin bilim dışı terapi adı altındaki yöntemlere yöneldiğinde ortaya çıkan ağır maliyetin en uç örneğidir. Bunun yanında kaybedilen ruhsal sağlık, üretkenlik, bozulan kişilerarası ilişkilerle düşen yaşam kalitesi, başta depresyon ve anksiyete bozuklukları olmak üzere psikiyatrik sorunlara yatkınlık oluşması, zaman, para ve umut kaybı bu ağır maliyetin diğer boyutlarıdır.

Yazının devamı için link bio' da.

#Psikiyatri #Psikoloji #Psikoterapi #YeniÇağTerapileri #PsikoterapiGüvenliği #RuhSağlığı #BilimselPsikoterapi #KanıtaDayalıTedavi #RuhSağlığıYasası #ToplumsalRuhSağlığı #SahteTerapiler #TerapiEtiği #PsikolojikYardım
Psikoterapist Nicole Le Pera, evlilikle ilgili şu Psikoterapist Nicole Le Pera, evlilikle ilgili şu tespitlerde bulunuyor:
 
“Evlilikte verilen söz, her zaman mutlu olacağınıza dair verilen bir söz değildir, evlilikte verilen söz bir kişiyle birçok kez kopup bağlanarak güven oluşturmanın sözüdür”.
 
Şöyle devam ediyor LePera;
“Evlilik, aslında kişisel gelişimde bir ustalık sınıfıdır. Oysa bir çoğumuz evliliğin bir peri masalı olacağına, bizi her zaman mutlu edeceğine veya her zaman birbirimizle bağlı kalacağımıza inanmaya şartlanırız. Bizi hayal kırıklığına uğratan, evlilik değil evlilikle ilgili bu gerçekçi olmayan beklentilerdir.
 
Evlilik, yaşadığımız en yakın ilişki olarak doğası gereği bizi eski yaralarımızla, güvensizliklerimizle, başkalarının görmesinden hoşlanmadığımız yanlarımızla yüzleştirir. Bu bizim için kolayca incinebilir hassas bir durum yaratır ve çoğu zaman zordur. 
 
Evlilik sürecinde kopma ve onarılma anları vardır, inanılmaz uzak hissettiğimiz zamanlar ve inanılmaz bağlı hissettiğimiz zamanlar vardır. Bir peri masalı yaşamıyoruzdur, çalışmaya emek vermeye ihtiyaç vardır. 
 
Sağlıklı bir evliliğin verdiği tatmin duygusu “güven” oluşmasından gelir. Bu güven partnerinizi dinlemek, bize itibar zedeleyici gelen zorlu konuşmalar yapabilmek ve birbirinizin içindeki gölgeleri gördüğünüz, yine de olumlu yönde irade gösterdiğiniz ve tekrar ve tekrar bağışlayabildiğiniz bir insancıllığa sahip olmakla gelir.”
 
Benim görüşüme göre, New York ‘lu Le Pera dünyanın öbür ucunda, Cengiz Aytmatov’un Selvi Boylum Al Yazmalım romanındaki kült repliği; “Sevgi emektir” i profesyonel bir dille özetliyor bu ifadelerinde. 
 
Devamı yorumda... 👇🏼
Kadından: Ebeveyn olarak, anneliğini hayatının Kadından:
Ebeveyn olarak, anneliğini hayatının içine yerleştirmesi değil, hayatını anneliğin içine yerleştirmesi bekleniyor. Yoksa kötü anne olarak etiketlenme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Erkeklerden çok daha fazla.
 
Eş olarak eşinin duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını duyması, görmesi, gözetmesi, desteklemesi, gerekiyorsa kendi duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarını görmezden gelmesi bekleniyor. Yoksa kötü eş olarak etiketlenme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Erkeklerden çok daha fazla.
 
Kadın olarak her zaman bakımlı, çekici, güzel, fit, ışıltı saçan ve pozitif enerjili olması bekleniyor. Bunları sağlamadığında paçoz, beğenilmeye değmez, kabul edilemez olarak etiketlenme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Erkeklerden çok daha fazla.
 
Çalışma hayatında yeteneklerini ortaya koyan ve tuttuğunu koparan olursa hırslı, erkek gibi, yırtıcı, olarak etiketlenme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Erkeklerden çok daha fazla.
 
Gülüşüyle, edasıyla, giyimiyle içinden geldiği gibi otantik olduğunda, hafif, rahat, hoppa olarak etiketlenme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Erkeklerden çok daha fazla.
 
Bu liste uzayıp gider ve bize gösterir ki kadınların cinsiyetlerinden dolayı yaşadıkları bir ayrımcılık ve eşitsizlik var.
Ayrımcılık ve eşitsizliğin olduğu yerde ruhsal zorlanma vardır.
Ruhsal zorlanmanın sürekli olduğu yerde ruhsal iyilik bozulur, ruhsal bozukluklar daha kolay ve sık ortaya çıkar. 
Anksiyete, depresyon, psikosomatik bozukluklar gibi psikiyatrik sorunların kadınlarda erkeklere kıyasla yaklaşık iki kat fazla görülmesi, belki tümüyle bu nedene bağlanamaz ama kadınların uğradığı ayrımcılık ve eşitsizlikten bağımsız da düşünülemez. Ayrımcılık ve eşitsizlik değiştirilebilir ve değiştirilmesi gereken bir durumdur.
 
Kadın ruh sağlığı, ancak kadının cinsiyetini doğal ve özgün şeklide ortaya koyduğu için etiketleme, ayrımcılık ve şiddete maruz  kalmasının değiştiği bir dünyada mümkündür.

#8Mart #March8 #KadınRuhSağlığı #CinsiyetEşitliği  #PsikolojikSağlık
#WomensMentalHealth #GenderEquality #SocialExpectations #WomensRights #MentalWellbeing
Tarih boyunca liderlerin güç kullanımı ve bunu Tarih boyunca liderlerin güç kullanımı ve bunun insanların hayatlarına etkileri üzerine yazılan ve söylenenlerin haddi hesabı yok. Ama bu konunun belki de en önemli yönlerinden biri olan psikolojik yönünün hak ettiği ilgiyi gördüğü söylenemez. Son zamanlarda Musk ile Altman’ın güncel ve popüler seyirlik kapışmalarını izlemek,  bende birçok çağrışım yarattı.
 
Güç araçları, liderlerin güvensizlik ve mutsuzluk duygusuyla başetme aracı olarak kullanıldığında  insanlık için her daim büyük zorluklara ve tradejidelere sebep oldu. İnsanlık tarihi boyunca güç kullanmanın araçları, insanlığın keşif ve teknoloji serüveni ilerledikçe gelişti, değişti, karmaşıklaştı ve çeşitlendi. İlk çağlarda güç, fiziksel kuvvet ve savaş becerisiyle belirlenirken; zamanla kılıç, silah, top ve tüfek gibi araçlara evrildi. Günümüzde ise teknoloji çağının başlamasıyla beraber, teknoloji, en önemli güç araçlarından biri haline geldi ve hızla da gelmeye devam ediyor.

Yazının devamı için link bio' da.
Hepimizin bazen bazı şeyleri “kafasına taktı Hepimizin bazen bazı şeyleri “kafasına taktığı” ve düşüncelerinin yoğunluğuyla bunaldığı zamanlar olabilir. Ancak bazen bu durum, geçici ve sıradan şekilde bir konuyla fazla meşgul olma halinin ötesine geçip, gündelik hayatı ciddi şekilde etkileyen bir kısır döngüye dönüşebilir. Psikiyatride “ruminasyon” olarak adlandırdığımız bu durum, Latince’de geviş getirmek anlamına gelen “ruminare” kelimesinden gelir. İngilizce bir deyim olan “overthinking” de ruminasyonu kast eder ve düşüncelerimizin belirli temalarda adeta yumaklar halinde yoğunlaştığı ve doğal zihin akışımızı bozduğu zihinsel durumu tarif eder.

Yazının devamı için link bio' da.

https://silayazarpsikiyatripsikoterapi.com/zihnin-labirentlerinde-kaybolmak-ruminasyon-overthinking/
Bedensel belirtilerle ilişkili psikiyatrik sorunl Bedensel belirtilerle ilişkili psikiyatrik sorunlar “hastalık taklidi yapma” veya “hastalığı kafaya takma” durumu değildir.
 
Bu kişiler kimi zaman çevresi ve hatta kimi zaman da sağlık profesyonelleri tarafından “her şey kafanın içinde”,“bu şikayetleri kendin üretiyorsun”, “hastalık hastasısın” gibi yargılayıcı değerlendirmelere maruz kalabilirler. Doktorlar kanıtlanan fiziksel hastalıklara gösterdikleri özeni ve saygıyı bu kişilere yeterince göstermeyebilirler. Oysa bu durum da bir ruhsal sağlık sorunudur ve kişinin en kısa sürede ilgili tıp branşına, yani psikiyatriye ulaşması sağlanmalıdır.
 
Unutulmamalıdır ki, bedensel şikayetleri konusunda kişinin yaşadığı durumun ne olduğu hakkında herhangi bir farkındalığı yoktur. Aşırı derecede bedensel şikayetiyle meşgul olduğu düşünceler, bunların yarattığı sağlığıyla ilgili ciddi bir kaygı ve bu kaygının sonucu olan davranışların içinde ciddi bir ızdırap yaşamaktadır ve bu zihinsel duruma adeta hapsolmuştur.
 
Sağlıkla ilgili ciddi bir hastalığı olduğu düşüncesi kişide korku tepkisini harekete geçirir. Korku tepkisi insan zihninde don, kaç, savaş cevabına yol açar.
 
Don, kaç, savaş, korkuyla ilişkilidir ve ciddi bir hastalık olduğu düşüncesiyle harekete geçmiştir. Don, kaç, savaş tepkisinin karşılığı olan davranışlar, örneğin sağlıkla ilgili konuları aşırı derecede düşünmedir. Don, kaç, savaşın bir diğer örneği aşırı derecede sağlıkla ilgili ya da kendisinde olduğunu düşündüğü konuyla ilgili internet aramaları yapması, sağlık konularını araştırmasıdır.
 
Kaç tepkisinin örneği olan bir kaçınma davranışı; gerekli tıbbi tetkikleri yaptırmamaktır. Günün sonunda bütün bu davranışlar işlevsel olmayan davranışlardır ve korkunun devamlılığına yol açar. Korku devam ettikçe korku tepkisi ve bu davranışlar devam eder ve bu sarmal böylece sürüp gider.
 
Eğer bu kişilere “ne kadar çok kafana takıyorsun”, “sen kafanda üretiyorsun”, “hastalık hastasının” gibi ifadelerle yaklaşılırsa aslında kişinin korku tepkisinin içinde hapsolmasına da sebep olmuş oluruz.
 
Kişi bu nedenle iş veya eğitim hayatında üretken olamadığı ve kişiler arası ilişkilerini sağlıklı sürdüremediği; kayıplara uğramasına yol açan bir ruhsal sorun yaşamaktadır.
Instagram'da takip et

Bize Ulaşın

Telefon / Whatsapp

 +90 (541) 334 3484

Email

info@silayazarpsikiyatripsikoterapi.com

Adres

Harbiye Mah. Valikonağı Cad.
Marmara Apt. No:16 Kat:1 D:2
34367 Nişantaşı – Şişli / İstanbul

Google Haritalarda açın.

Saatler
Pazartesi–Cuma: 9:00–18:00

Yeni Eklenenler

  • anneler günü

    Anneler Günü

    Gelin bu defa anneler gününü kutlama tarzımızı ...
  • hakıszlığa gelememek

    Haksızlığa gelememek, bireyden topluma yansımalar

    Günlük hayatta kullandığımız bazı ifadeler, ruh...
  • ruhsal iyilik

    Ruhsal iyilik sosyal, ekonomik ve politik konulardan ayrı düşünülemez

    Dünya Sağlık Örgütü, ruh sağlığını şekillendire...
  • yeni çağın sözde terapileri

    Yeni çağın sözde terapileri toplumun ruh sağlığını tehdit ediyor.

    Geçtiğimiz günlerde genç bir kadının ölümüyle s...
  • Dünya kadınlar günü

    8 Mart 2025 Dünya Kadınlar Günü

    Kadından: Ebeveyn olarak, anneliğini hayatının ...

En Çok Okunanlar

DOÇ. DR. M. SILA YAZAR

İLETİŞİM

 +90 (544) 464 15 17

Email: info@silayazarpsikiyatripsikoterapi.com

Harbiye Mah. Valikonağı Cad.
Marmara Apt. No:16 Kat:1 D:2
34367 Nişantaşı – Şişli / İstanbul

 Google Haritalarda Açın

  • GET SOCIAL

Doç. Dr. M. Sıla Yazar 2024 © Tüm hakları saklıdır.
Tasarım Uygulama SyberiumTechs

YUKARI