Doç. Dr. M. Sıla Yazar

  • Blog
  • Sıla Yazar Instagram
  • Anasayfa
  • Hakkımda
    • Özgeçmiş
    • Bilimsel Etkinlikler
    • Kliniğimiz
  • Psikiyatride Kullanılan Tedavi Yöntemleri
  • Psikiyatrik Bozukluklar
  • Blog
    • Psikiyatristin Terapi Notları
    • Psikiyatrist Gözünden
  • Bize ulaşın
  • Anasayfa
  • Psikiyatri ve Psikoterapi
  • Bilimsel Etkinlikler
  • 54. Avrupa Bilişsel Davranışçı Terapiler Kongresi

54. Avrupa Bilişsel Davranışçı Terapiler Kongresi

0
13 Eylül 2024 Cuma / Kategori Bilimsel Etkinlikler

54. Avrupa Bilişsel Davranışçı Terapiler Kongresi

EABCT 2024

54. Avrupa Bilişsel Davranışçı Terapiler Kongresi 4-7 Eylül 2024 tarihleri arasında Belgrad, Sırbistan’da gerçekleşti.

“Kadına anneliğe geçişte eşlik etmek” başlıklı panelimizi, aynı anda paralel çok sayıda oturum olmasına rağmen,  dünyanın çeşitli yerlerinden meslektaşlarımızın yüksek oranda katılımı ile gerçekleştirdik. Meslektaşlarımızın sunumumuza ilgisi, tartışmalara katılımı ve katkısı bizi çok mutlu etti ve çalışmalarımızda yüreklendirdi.

Bu tartışma ve paylaşımlar sonunda, Bilişsel Davranışçı Terapiler (BDT) alanında kadın ruh sağlığı çalışmalarının gerek akademik araştırmalar,  gerek klinik uygulamalar alanlarında daha fazla yer almasına olan ihtiyaç konusunda güçlü bir görüş birliği sağladık.

Bilişsel Davranışçı Terapiler, ulaşılabilirliği,  kolay uygulanabilirliği ile kadın ruh sağlığını desteklemek ve iyileştirmek için çok önemli olanaklar sunuyor.  BDT ‘nin doğum dönemi psikopatolojilerin psikoterapi ile tedavisinde yüksek etkinliğini gösteren bilimsel kanıtlar göz önüne alındığında bu olanaklar daha da değer kazanıyor. Bu görüş, çeşitli ülkelerde kadın ruh sağlığı alanında çalışan ruh sağlığı profesyonellerinden oluşan (tümü kadın J) katılımcıların katkılarıyla daha da güçlendi.

Panelimizde, katılımcılarımızla beraber kadının üretken bir birey olarak yer aldığı ve annelikle birlikte birçok rolü delege etmek, dengelemek ve yönetmek durumunda olduğu günümüzün değişen modern dünyasında, kadının annelik deneyiminin de değiştiği gerçeğini tespit ettik. Günümüz toplumunda bilinen annelik klişeleri, kadının ruhsal ve sosyal ihtiyaçlarına ne kadar yeterli olduğu, kadının ruhsal iyiliği ve sağlığı üzerinde nasıl etkiler yarattığı gibi meselelerin psikoterapi alanında incelenmesi ve tartışılması gerektiğini gündeme getirdik. Toplumsal değişime paralel olarak, anneliği tanımlayan geleneksel klişelerin yerine; kadını merkeze alarak annelik deneyiminde dinlemek, anlamak, temsil etmek ve desteklemeyi içeren yeni bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu gündeme sunduk.  Bu yaklaşımla kadının annelik deneyimine geçiş sürecinde annelik rolünün beklentilerini değil, kadının ruhsal ve sosyal ihtiyaçlarını ve zorlanmalarını görünür kılan ve ruhsal destek-rehberlik sunan bir bakış açısının gerekliliğini vurguladık.

Bilişsel  Davranışçı Terapiler’in zengin, esnek ve kullanışlı olanaklarıyla kadına anneliğe geçişte ruhsal destek ve rehberlik sağlanması ihtiyacı görüşünü, bir “Psikoeğitim Programı Taslağı” önerisiyle somutlaştırdık. Bu görüş ve öneriyi, dünyanın çeşitli yerlerinden gelen ve alanda çalışan ruh sağlığı profesyonelleriyle değerlendirmek, araçların ve yöntemlerin neler olabileceğine dair görüş ve önerileri  paylaşmak ve tartışmak, son derece verimli, yüreklendirici ve yol gösterici  oldu. Oturumumuz; “Birlikte daha güçlüyüz” mottosuyla coşkuyla ve heyecanla sonlandı. Bütün katılımcılara, yolumuza tuttukları  destekleyici, yol gösterici, bilimsel ışık için çok teşekkür ederiz.

Sunumumuzda şu başlıklar yer aldı:

  • “Kadınlık” ‘dan “anneliğe” geçiş bir kadının hayatındaki başlıca rol dönüşümünü ifade eder.  Çocuk doğurmak evrensel  ve doğ    al bir deneyim olsa da, doğum sonrası dönem bir kadın için  biyopsikososyokültürel   açıdan  anlaşılması gereken, tümüyle yeni çok boyutlu, karmaşık  bir deneyimdir.
  • Anne olma deneyimi, kadına zihinsel ve duygusal açıdan bir çok beklenti ve yükler oluşturan bir süreçtir . Oysa kadının annelik için zihinsel,  ruhsal ve fiziksel olarak doğal bir donanıma sahip ve hazır olduğunu varsayan yaygın toplumsal anlayış ve onun beklenti ve tutumları kadında ruhsal bir yüklenme ve zorlanmaya yol açabilmektedir.
  • Bu ruhsal yüklenme ve zorlanma, kadının annelik deneyimiyle başlayan süreçte ruhsal iyiliğinde,  yaşam kalitesinde; kariyer, eğitim ve sosyal rollerinde olumsuz  etkilenmeye, üretkenlik ve kendini gerçekleştirme  alanlarında kayıplara yol açabilmektedir. Dahası doğum sonrası anksiyete, depresyon gibi psikopatolojilerin gelişmesine zemin hazırlayabilmektedir.
  • Günümüz dünyasının değişen gerçekliği, ruh sağlığı alanında kadının anneliğe geçiş sürecinde annelik rolünü değil, kadını merkeze yerleştiren bir bakış açısıyla, kadının ihtiyaçlarını ve zorlanmalarını görünür kılan ve destekleyen yeni bir modele ihtiyaç yaratmaktadır.
  • Bu model kadının anneliği  birey olarak bütünsel kimliğinin bir unsuru olarak   içselleştirmesine rehberlik eden ve kendini gerçekleştirmeye ve öz-yeterliliğini sağlamaya odaklanan bir perspektif dahilinde, bilimsel kanıtlar temelinde saptanan ruhsal zorlanma ve   ihtiyaçlara psikoterapötik araçlar sunan sistematik prosedürleri/protokolleri içermelidir.
  • Böylece doğum dönemi depresyon ve anksiyete tablolarında en etkili psikoterapi yöntemlerinin başında gelen Bilişsel Davranışçı Terapiler, henüz bu psikopatolojiler gelişmeden, zemin hazırlayan ve risk faktörü olan unsurları bir tür koruyucu ruh sağlığı müdahalesi niteliğinde gidererek kadın ruh sağlığının güçlendirilmesine bir çok değerli  katkı sağlayabilir.
  • Tweet

Diğer yazılar

Doç. Dr. Sla Yazar
EABCT – 2023

Bize Ulaşın

Telefon / Whatsapp

 +90 (541) 334 3484

Email

info@silayazarpsikiyatripsikoterapi.com

Adres

Harbiye Mah. Valikonağı Cad.
Marmara Apt. No:16 Kat:1 D:2
34367 Nişantaşı – Şişli / İstanbul

Google Haritalarda açın.

Saatler
Pazartesi–Cuma: 9:00–18:00

Yeni Eklenenler

  • kafayı değiştirmek

    Kafayı değiştirmek: Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)’ye göre “Zihinsel Yeniden Yapılanma”

    “Kafayı değiştirmek” ifadesi, günde...
  • çocukların ekran kullanımı

    Ebeveynler çocukların ekran kullanımını düzenlerken nasıl davranmalı?

    Çocukların ekranda çok fazla zaman geçirmesi gü...
  • içine atmak

    “İçine Atmak”: “Otomatik zihnin köhne, eskimiş, sıkışık ve işe yaramaz güvenlik alanı”

    Günlük hayatta kullandığımız bazı ifadeler, küç...
  • yapay zeka ve biyolojik zeka

    Yapay zeka ile biyolojik zekanın karşılaştırılması bilinç anlayışımıza yönelik yeni bir bakış açısı mı getiriyor?

    “Yapay zekadaki hızlı gelişmelere baktığı...
  • şizofreni farkındalık günü

    Şizofreni farkındalık günü

    Şizofreni, halen toplumda en çok yanlış anlaşıl...

En Çok Okunanlar

DOÇ. DR. M. SILA YAZAR

İLETİŞİM

 +90 (544) 464 15 17

Email: info@silayazarpsikiyatripsikoterapi.com

Harbiye Mah. Valikonağı Cad.
Marmara Apt. No:16 Kat:1 D:2
34367 Nişantaşı – Şişli / İstanbul

 Google Haritalarda Açın

  • GET SOCIAL

Doç. Dr. M. Sıla Yazar 2024 © Tüm hakları saklıdır.
Tasarım Uygulama SyberiumTechs

YUKARI