Doç. Dr. M. Sıla Yazar

  • Psiko-deyim
  • Sıla Yazar Instagram
  • Anasayfa
  • Hakkımda
    • Özgeçmiş
    • Bilimsel Etkinlikler
    • Kliniğimiz
  • Psikiyatride Kullanılan Tedavi Yöntemleri
  • Psikiyatrik Bozukluklar
  • Blog
    • Psikiyatristin Terapi Notları
    • Psikiyatrist Gözünden
    • Psiko-deyim
  • Bize ulaşın
  • Anasayfa
  • Psikiyatri ve Psikoterapi
  • Blog
  • Psikiyatristin Terapi Notları
  • Toplumsal Bir Yara: Çocuk ve Kadın Cinayetleri

Toplumsal Bir Yara: Çocuk ve Kadın Cinayetleri

1
11 Eylül 2024 Çarşamba / Kategori Psikiyatristin Terapi Notları

Toplumsal Bir Yara: Çocuk ve Kadın Cinayetleri

Çocuk cinayetleri tıpkı kadın cinayetleri gibi tekrar eden bir kalıp (patern) halinde yaşanıyor. Katledilenler değişse de, katliam tarzı benzer ortak özellikler taşıyor. Adeta tek katili olmayan seri cinayetler bunlar. Ancak bu seri cinayetler, münferit bir caninin kişisel kötülüğü ile yaptıklarından ibaret değil.

Öyle görünüyor ki toplumumuzda, bu birbirine benzer ortak özellikler taşıyan seri cinayetleri üreten dehşet verici odaklar var. Eğer bilimsel yöntemlerle uygun bir inceleme yapılsa tespit edilebilir ki; belli zihinsel ve toplumsal dinamiklerin oluşturduğu bir kaynak bu cinayetleri, bir fabrika gibi durmadan üretiyor.

Her şeyden önce, canilerin, yardımcılarının, sessiz kalanların, göz yumanların, doğrudan ve dolaylı katliamla teması olan herkesin üzerine hukukun demir yumruğunun inmesi, doğrudan ve dolaylı cinayete karışmış canileri cezalandırması olmazsa olmaz koşul. Bu cezalandırma acil. Hiçbir dini, siyasi, sosyal tereddüt olmadan diğer potansiyel caniler için caydırıcı olmak zorunda. Canileri cezalandırmakta gösterilen tereddütlerin, savsaklamaların, yüreklendirmelerin ağır bedelini yaşıyoruz.

Başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olmak üzere, aile ve sosyal yapı ile ilgili konularda politika üretmekle sorumlu olan bütün kurum ve kuruluşlar bu canice katliam kalıplarını, bu devam eden seri cinayetlere kaynak oluşturan toplumsal unsurları acilen mercek altına almalı. Hukukçular, sosyologlar, ruh sağlığı profesyonelleri, siyasetçiler ve konuya dahil olması gereken bütün paydaşların acilen seferberlik halinde bu seri cinayet kalıplarını inceleyip değerlendirerek, bu ağır toplumsal sorunu çözmek üzere harekete geçmek boynunun borcudur, boynumuzun borcudur.

Eğer samimiyetle Türk aile yapısına, milli ve manevi temel değerlerimize sahip çıkmak, korumak istiyorsak; bunu insanların giyim tarzını, kızlı erkekli bir araya gelmelerini, cinsel yönelimlerini vb. değil, çocukları ve kadınları canice katleden ve bunu topluca ört bas eden ve görmezden gelen zihin dünyamızı ve toplumsal dinamikleri hedef alarak yapabiliriz. Söz konusu toplumsal dinamiklerin şiddet dolu, kötü niyetli, katı ve önyargılı, şekilci, yüzeysel, herkesi kendi sığ ve dar dünya algısında hizalanmaya zorlayan zihin dünyasıyla can, kan, umut ve temel toplumsal değerlerimizi hızla kaybediyoruz.

Birileri açık giyindi, alkol aldı, flört etti, cinsel yönelimi farklı oldu diye toplumsal değerlerimize hiçbir şey olmaz. Hoşgörüyle kucakladığımızda, ötekileştirmediğimizde sadece birlik oluruz ve duygusal olarak zenginleşiriz. Anadolu irfanı farklılıkların yarattığı gerginlikleri kadim hoşgörü ve mizah duygusuyla eritip sarmalayıverir. Ama şiddetin en korkuncunu manevi değerlerimiz adına koruduğumuzda, görmezden geldiğimizde, caniliği cesaretlendirdiğimizde aile yapımız ve temel değerlerimiz çürür ve çöker.

Seri cinayetlerin işlendiği, örtbas edildiği, görmezden gelindiği bir mahallede hiç kimse güven duygusunu koruyamaz. Caniliğin kol gezdiği ve cesaret bulduğu yerde içimizdeki korku ve suçlulukla baş edemeyiz. Güven duygusu olmayan yerde ruhsal iyilik ve sağlık hiçbirimiz için mümkün olmaz.

Öfkemiz ve acımız bize yol göstersin.

Başta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı olmak üzere herkesi, hepimizi görevi iyi yapmaya, boyunlardaki ağır emanete sahip çıkmaya çağıralım.

  • Tweet

Diğer yazılar

Kaygılarımız, Umutlarımız ve Yeni Bir Yıl
Yeni yıl: Kaygılarımızın, umutlarımızın içinden değişime geçiş kapısı
Hariri döngüler ve duygular
Brain rot (Beyin çürümesi)
Brain Rot (Beyin Çürümesi)

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bize Ulaşın

Telefon / Whatsapp

 +90 (541) 334 3484

Email

info@silayazarpsikiyatripsikoterapi.com

Adres

Harbiye Mah. Valikonağı Cad.
Marmara Apt. No:16 Kat:1 D:2
34367 Nişantaşı – Şişli / İstanbul

Google Haritalarda açın.

Saatler
Pazartesi–Cuma: 9:00–18:00

Yeni Eklenenler

  • Anneleri suçlamanın psikolojik tarihi

    Anneleri suçlamanın psikolojik tarihi

    Bir evlilik ve aile terapisti olan Rachel Haack...
  • elini eteğini çekme

    Elini eteğini çekme tutumu: Öğrenilmiş çaresizliğin dışavurumu mu?

    Gündelik hayatta “elini eteğini çekmek&#8...
  • erkek dadılığı (mankeeping)

    Erkek dadılığı nedir? Ruhsal iyilik açısından nasıl bir önemi vardır?

    Amerikan Psikoloji Birliği’nin “Psychology of M...
  • düşüncelerimize inanmak

    Düşündüğünüz her şeye inanmak zorunda değilsiniz

    Düşüncelerimizden ayrışmak, düşüncelerimize kör...
  • kestirip atmak

    “Kestirip Atmak”: Psikolojik açıdan ne anlama geliyor?

    Halk arasında sıkça kullandığımız “kestir...

En Çok Okunanlar

DOÇ. DR. M. SILA YAZAR

Psikiyatrist Psikoterapist

İLETİŞİM

 +90 (544) 464 15 17

Email: info@silayazarpsikiyatripsikoterapi.com

Harbiye Mah. Valikonağı Cad.
Marmara Apt. No:16 Kat:1 D:2
34367 Nişantaşı – Şişli / İstanbul

 Google Haritalarda Açın

  • GET SOCIAL

Doç. Dr. M. Sıla Yazar 2025 © Tüm hakları saklıdır.
Tasarım Uygulama SyberiumTechs

YUKARI