Yeni bir yılı karşılıyoruz. “Yeni bir yıl başlıyor” ve “hayatımdan bir yılı daha geride bırakıyorum” gibi düşünceler, zihinsel olarak bir “geçiş” etkisi yaratır. Geçiş etkisiyle yaşam seyrimizde bir yıllık bir zaman dilimini geride bıraktığımıza dair farkındalık, geçen zamanda neler yaptığımız, neler yapamadığımız, gelecekten neler beklediğimiz, geride bıraktıklarımız, yaşadığımız olayların, kurduğumuz veya devam eden ilişkilerin bizi ruhsal olarak nasıl etkilediği gibi geçen zamana ait birçok değerlendirmeler yapmamıza yol açabilir. Bu durum, hayatımızın sınırlı bir süre içinde gerçekleştiğini hatırlatan zaman algımıza dair düşüncelerle de birleşerek kaygı, pişmanlık, umut, heyecan, yetersizlik, hayal kırıklığı, utanç, sıkışmışlık gibi çok çeşitli duyguları harekete geçirerek yeni yılı karmaşık duygular içinde karşılamamıza yol açabilir.
Yeni yılı böyle karşılamak, kimi zaman olumsuz duyguları tetikleyip olumsuz bir ruh hali yaratabilse de, farklı bir açıdan değerlendirildiğinde hayatımızla ilgili yol gösterici bir farkındalığımız olduğu anlamına da gelir. Bu farkındalık, hayatımızın otomatik bir düşünce ve davranış akışı olarak sürüklendiğimiz ve “maruz kaldığımız” bir durum değil, düşünce, duygu ve davranışlarımız ve onların hayatımızı nasıl şekillendirdiğine, hayatımızı ne kadar “bizim kendi hikayemiz” olarak yaşayabildiğimize dair zihnimizde yaptığımız bir değerlendirmenin göstergesi olabilir. O halde, yeni yılı karşılarken kendimizi olumsuz ve karmaşık bir ruh halinde hissediyorsak bu karmaşa yerine, bunu doğuran düşüncelerimize, bakış açılarımıza ve davranışlarımıza bir gözlemci merakıyla odaklanabiliriz. Bu gözlemci yerden yapacağımız saptamalarla kendi zihnimize ve davranışlarımıza dair sağlayacağımız farkındalık kendimizi anlamaya ve daha iyi tanımaya hizmet eder.
Şunun altını çizmek gerekir ki, bu farkındalık elbette çoğu zaman, kaygı, pişmanlık, öfke, hayal kırıklığı, yetersizlik ve daha bir çok olumsuz duygunun bizi girdabına çektiği bir kafa karışıklığı içinde olmak demektir. Çünkü geride kalan zamanı değerlendirirken, biten veya bitemeyen bir romantik ilişki, hedeflediğimiz yerin gerisinde kaldığımızın kesinleştiği bir kariyer beklentisi, sahip olmayı hayal ettiğimiz bir şeyi satın alabilme gücünden hala çok uzak olduğumuzu tespiti ve daha bir çok hayat olayı/durumunu gözden geçiriyor olacağız. Ama eğer, bu olumsuz olayların ve durumların anılarının, tetiklediği duyguların ve bu duyguları doğuran düşüncelerin içinde sıkışıp kalmazsak, bunları kafamızda kurup sürekli döndürmek yerine bu duyguların birer yol gösterici gibi bu olumsuz olaylarla ve genel olarak hayatımızla ilgili neyin değişmesi gerektiğine işaret ettiğine odaklanırsak bu bize yeni bir yol haritası sağlar. Zihnimizde hayatımızla ilgili yeni bir yol haritasının varlığı değişim motivasyonu ortaya çıkar. Çünkü yeni ve farklı bakış açıları motivasyon duygusu yaratarak, geçen yılı hatırlatırken bizi olumsuz duygular içinde bırakan olaylarla ve durumlarla başa çıkmaya çalışırken sergilediğimiz davranışlardan farklı davranışlar sergilememizi sağlar. Bu değişim sayesinde de farklı sonuçlar almamızı sağlar. Bu değişim bir sonraki yılbaşında “nasıl da değiştim, nasıl da kendi istediğim hayatı sağlama yolunda adımlar attım” düşüncelerine ve bu düşüncelerin yarattığı güven, takdir, gurur ve umut duygularına yol açacaktır.
Böylece her yeni yıl, hayatımızda bir “geçiş” dönemi olarak bizi değiştiren ve daha doyumlu bir hayata doğru geliştiren bir eşik atlama gibi işlev görebilir.
Eğer böyle bir geçiş değerlendirmesinde ortaya çıkan olumsuz düşünce ve duygular, şiddetli ve sürekli düşünce sarmalları halinde devam edip gidiyorsa, sürekli ve şiddetli kaygı hali, depresif duygudurum, yetersizlik, değersizlik, umutsuzluk, çaresizlik gibi çeşitli olumsuz duyguları içinden çıkması güç şekilde bize yaşatarak, motivasyonsuzluk, erteleme davranışları, kaçınmalar gibi işlevsiz davranışlara yol açıyorsa bu durumlarda psikoterapi desteği alarak, geçiş dönemlerinin farkındalığını verimli bir değişime dönüştürmeyi sağlayabiliriz.
Sağlıklı günlerde, hayatınıza dair farkındalık ve değişim ile gelen üretken, doyumlu, dayanışmalı, sevginin paylaşıldığı bir yıl dilerim.