Kış aylarında fiziksel ve ruhsal iyilik: Kışın gelişini bedenimizi ve ruhumuzu dinleyen, kendimize özenli, değişime açık ve esnek karşılamak.
Artık kış mevsimin iyice hissettiğimiz bir dönemdeyiz. Doğanın dönüşüm dönemleri sadece çevremizdeki peyzajı değiştirmekle kalmıyor, aynı zamanda iç dünyamızı da etkiliyor. Mevsim değişikliği, çoğu zaman insanda fizyolojik ve psikolojik etkilere neden olur. Kış ayları, bu değişimlerin en belirgin yaşandığı dönemlerden biri olarak öne çıkıyor.
Kış aylarında günışığının azalması, fizyolojik ve psikolojik etkiler yaratan faktörlerden biridir. Kısa ve karanlık günler, özellikle serotonin ve melatonin gibi duygudurum ve uyku üzeride etkili nörokimyasal süreçler üzerinden etkili olurlar. Bu durum, mevcut bir Duygudurm Bozukluğu tanısı olan kişilerde özellikle “Mevsimsel Duygu Durum Bozukluğu” (Seasonal Affective Disorder – SAD) gibi psikiyatrik bozuklukların mevcut olduğu durumlarda kış ayları depresif şikayetlerde alevlenmeyi tetikleyebilir. Kış havaları, Duygudurum bozukluğu, Major Depresif Bozukluk gibi psikiyatrik tanıların mevcur olmadığı durumlarda da yatkınlığı olan kişilerde depresif belirtilerin artmasına zemin hazırlayabilir.
Mevcut bir psikiyatrik bozukluk olmasa da , bir çok kişide bedensel ve zihinsel olarak mevsim geçişlerine tepkiler verilmesi söz konusu olabilir.Bu tepkiler, enerji düzeyinde düşme, uyku düzeninde değişiklikler, iştah ve kilo değişimleri sıkça gözlemlenen fizyolojik değişimleri; demoralize ruh hali, iç sıkıntısı, motivasyonsuzluk gibi ruhsal değişimleri kapsayabilir.
Kış aylarının fiziksel ve ruhsal iyilik üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için fiziksel ve ruhsal sağlığı korumaya yönelik önlemler yardımcı olur. Fiziksel sağlığımız ve iyiliğimiz için düzenli D vitamini alımı, mümkün olduğunca doğal ışığa maruz kalma, düzenli egzersiz yapma, yeterli sıvı alımı , vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besin değerlerini karşılayan sağlıklı ve dengeli beslenme, omega-3 yönünden zengin, probiyotik içeren gıdaları tercih etmek gibi sağlıklı yaşam stratejileri bu konuda da yardımcıdır.
Fiziksel aktivite, mevsimsel ruh hali değişikliklerini yönetmede en etkili stratejilerden biridir. Özellikle açık havada bol oksijenli ortamlarda yapılan sporlar, güneş ışığından yararlanma imkanı sağladığı için çift taraflı bir fayda sağlar.
Ruhsal iyiliğimizi sağlayan ve ruhsal dayanıklılığımız artıran unsurlara göstereceğimiz özen de, kış aylarının olumsuz etkilerini azaltmada yardımcı olacaktır. Kış aylarında hava koşullarına tabi olarak eve kapanma eğilimi artsa da, arkadaşlarımızla ve ailemizle düzenli temas halinde olmak, sosyal teması canlı ve güçlü tutmak izolasyon duygusunu azaltır ve psikolojik dayanıklılığımızı artırır.
Psikiyatrik bir tanı mevcut değilse, kış aylarına özgü ortaya çıkabilecek enerji azlığı, uyku sorunları gibi tepkileri, gündelik yaşamı etkilemediği ve geçici olduğu sürece kötü durumla senaryolarıyla yorumlamadan gözlemlemek ve mevsimsel geçiş etkilerini göz önüne alan akılcı değerlendirmeler de mevsimsel değişimlere adaptasyonu kolaylaştıracaktır.
Ancak belirtilerin yoğun ve sürekli olması durumunda mutlaka bir ruh sağlığı uzmanından destek almak gerektiğini unutmamak önemli. Erken teşhis ve müdahale, mevsimsel duygu durum değişikliklerinin olumsuz etkilerini önemli ölçüde azaltabilir. Ayrıca mevsimsel dğişikliklerle tetiklenmiş veya alevlenmiş bir psikiyatrik bozukluk varsa zaman kaybetmeden tanı ve tedavisini gerçekleştirme imkanı sağlar.
Her mevsim değişikliği doğanın ritmiyle uyumlanarak bizim fiziksel ve ruhsal adaptasyonumuzla ilerleyecek doğal bir süreçtir. Kendimize karşı özenli, şefkatli ve destekleyici olmak, mevsim değişikliğinin yarattığı uyumlanma ihtiyacına cevap verebilir olmamıza yardımcı olacaktır. Bedenimizi ve ruhumuzu dinleyerek, değişime açık ve uyum sağlayabilen esnek bir yaklaşım sergilemek, kış aylarını ruhsal ve fiziksel iyiliğimizi sürdürerek geçirmemize katkı sağlayacaktır.